Nefes Darlığı

Nefes Darlığı (Dispne)

Solunum güçlüğü şeklinde de adlandırılabilen nefes darlığı, kısaca yeterince nefes alamama durumu olarak tanımlanabilir. Nefes darlığı yaşayan hastalar aldıkları nefesin yetmediğinden, çabuk yorulduklarından, göğüslerinde baskı hissettiklerinden şikayet ederler.

Nefes darlığı yaşayan hastalarda nefesin tükenme hissi, derin nefes alamama, nefes almak için her zamankinden daha çok güç harcama gereksinimi gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Nefes darlığının en ayırt edici etkilerinden biri hastaların normal şartlarda kendiliğinden gerçekleşmesi gereken nefes alıp verme işini bilinçli bir şekilde yapmak zorunda kalmalarıdır.

 

Nefes darlığı başlı başına bir hastalık olmaktan ziyade farklı hastalıkların habercisi olarak düşünülmelidir. Kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları, obezite, hemotolojik sistem hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları ve psikolojik rahatsızlıklar nefes darlığı şikayetinin ortaya çıkmasına neden olabilir.

 

Nefes darlığı merdiven çıkmaya, yoğun aktiviteler ile uğraşmaya ya da aniden hareket etmeye bağlı olarak sağlıklı kişilerde de oluşabilir. Ancak hareketsizken nefes almakta zorluk yaşayan, öksürük problemi olan, yürürken yaşıtlarının gerisinde kalan, daha çabuk yorulan, göğüste sıkışma hisseden, ateşi çıkan, nefes alırken hırıltılı bir ses çıktığını duyan, ortalama 30 dakika dinlendikten sonra dahi devam eden nefes darlığı problemi yaşayan, ayak ve ayak bileklerinde şişlik olan hastalarda nefes darlığı kesinlikle ihmal edilmemelidir.

 

Nefes Darlığı Nedenleri Nelerdir?

 

Nefes darlığı ile kalp ve akciğer hastalıkları arasında organik bir bağ olduğunu söyleyebilirim. Kalbimiz ve akciğerlerimiz vücudumuza oksijen taşınmasından ve vücudumuzdan karbondioksit atılmasından sorumlu organlar olduğu için bu organları etkileyen problemlerin nefes darlığına yol açabildiği bilinmektedir. Solunum oldukça karmaşık bir süreçtir ve beynimiz tarafından organize edilir. Kanımızdaki oksijen, karbondioksit ve hemoglobin miktarı beynimiz tarafından algılanır. Kandaki karbondioksit seviyesi arttığında daha derin ya da hızlı nefes alma ihtiyacımızın temel sebebi de budur. Daha fazla oksijen ihtiyacı hissettiğimiz zamanlarda nefes almakta güçlük çekebilir ve nefes darlığı şikâyeti yaşayabiliriz.

 

Akut nefes darlığı olarak tanımlayabileceğimiz bu sağlık sorunu astım, düşük tansiyon, anemi, alerji, kalp krizi, karbon monoksit zehirlenmesi, kalp yetmezliği, kalp büyümesi, üst hava yollarında tıkanıklık, kimyasalların solunması veya zatürre gibi çeşitli hastalıklar sonucu oluşabilir.

Nefes darlığı her zaman akut oluşmaz, bazı hastalarda kronik nefes darlığı da gözlemlenebilir. Kronik nefes darlığı; KOAH, astım, obezite, akciğer kanseri, plörezi, akciğer fibrozisi, tüberküloz, sarkoidoz ve akciğer yüksek tansiyonu gibi hastalıklar neticesinde ortaya çıkabilir.

 

Nefes Darlığı Teşhisi ve Nefes Darlığı Tedavisi

 

Nefes darlığı tedavisi, nefes darlığı nedenleri doğrultusunda planlandığı için teşhis sürecinde hastalarımın şikâyetlerini dinlerim ve çeşitli tetkikler gerçekleştiririm.

 

Nefes darlığı tedavisi planlanırken hasta ve biz Göğüs Hastalıkları uzmanları arasındaki görüşmeler kritik öneme sahiptir. Biz, göğüs hastalıkları uzmanları ile hasta arasındaki iletişim nefes darlığı tedavisinin planlanmasında kritik önem taşır. Nefes darlığının hangi durumlarda ve ne sıklıkta yaşandığını öğrenmemizin ardından ileri tetkiklere geçebiliriz. Gerektiği takdirde göğüs taraması, kan testleri, BT taramaları, kardiyopulmoner egzersiz testleri, bronkoskopi ve solunum fonksiyon testleri yaparız.

Elde ettiğimiz veriler doğrultusunda nefes darlığı semptomuna neden olan sağlık sorununun tedavisini planlarız. Bu kapsamda hastalarımızın solunum kalitelerini arttırmak adına oksijen tedavisi, pozitif basınçlı ventilasyon, ilaç tedavisi (antiinflamatuar, bronkodilatör diüretikler, antibiyotikler, demir takviyeleri vb.) ve akciğer nakli gibi alternatifleri önerebiliriz.

 

“Nefes darlığı ihmal edilmemesi gereken bir sağlık sorunudur. Az önce de ifade ettiğim gibi nefes darlığı ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Çoğunlukla ilaç kullanımı, nefes egzersizleri veya oksijen desteği ile kontrol altına alınabilse de nefes darlığı yaşayan yasların sigara kullanımını bırakması, hava kirliliği olan yerlerde bulunmaması, sağlıklı yaşam alışkanlıkları benimsemesi ve Göğüs Hastalıkları uzmanlarının tedavi süreçlerini aksatmaması gerekir.”