Alerji Testleri

Alerji Testleri

Alerji sorunu yaşayan hastaların hayat kalitelerinin arttırılması ve alerjenler nedeniyle yaşadıkları semptomların giderilmesi adına alerjen türüne özel tedavi planlaması yapılmalıdır. Bu aşamada alerji testleri çok önemli bir yere sahiptir.

 

  1. Deri Testleri

Alerjik hastalıklara tanı konulması ve hastanın hangi alerjene karşı duyarlı olduğunun öğrenilip doğru tedavi planlamasının yapılabilmesi adına sıklıkla uygulanan deri testleri Prik ve İntradermal olmak üzere iki farklı yöntemle gerçekleştirilir. Deri testlerinin tamamının sonuçları klinik bulgularla birlikte değerlendirilmelidir. Alerjenler hastanın cildine sürüldüğünde ya da cilt altına enjekte edildiğinde oluşabilecek komplikasyonlar gözetilerek hekim kontrolü sağlanmalıdır.

 

  • Prick Testi: IgE aracılı alerjik reaksiyonlara neden olan spesifik alerjenleri tespit amacıyla gerçekleştirilir. Bu yöntemde solunum yoluyla vücuda giren alerjenler, besinler, belirli kimyasallar vb. nedenlerle oluşan klinik bulguların doğrulanması hedeflenir. Prick testi sırasında hastanın cildine uygulanacak alerjenlerin sayısı hastanın genel sağlık durumu, hastanın yaşı ve hastalık öyküsüne göre belirlenir.
  • İntradermal Testler: Prik testi cilt üzerine yapılırken intradermal testler alerjenlerin cilt altına enjekte edilmesi ile gerçekleştirilir. Özellikle ilaç ve böcek ısırmalarına bağlı anafilaksi oluşan hastalara mutlaka uygulanması gereken bu test hekim gözetiminde gerçekleştirilmelidir.

 

  1. Solunum Fonksiyon Testleri (SFT)

Astım şüphesinin değerlendirilmesinde ve astım tedavisinin etkilerinin gözlemlenmesinde başvurulan solunum fonksiyon testleri kişinin akciğerlerinin hacmi, akciğerlerindeki gaz değişimi ve akciğer kapasitesi hakkında önemli bilgiler sunar. Alerjenler nedeniyle nefes darlığı yaşayan hastaların değerlendirilmesinde SFT olarak bilinen solunum fonksiyon testi önemli bilgiler sunar.

 

  1. Reverzibilite Testi

Astım tanısında çok önemli bir yere sahip olan reverzibilite testi; erken reverzibilite testi ve geç reverzibilite testi olmak üzere iki ayrı şekilde yapılır. Astım hastalarında hava yollarındaki daralmanın geri dönüşümlü olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla gerçekleştirilen reverzibilite testinin “erken” yönteminde hastaya SFT yapılır ve sonrasında bronş açıcı etkisi olan  ß2 agonist verilir. 15 – 20 dakika beklenir ve SFT yeniden uygulanır. Erken reverzibilite testi sonuç vermediğinde hastaya geç reverzibilite testi uygulanır. Bu test SFT sonrasında hastaya 15 gün süre ile kortikosteroit verilmesi ve sonra SFT uygulanarak ilk ve tedavi sonrası sağlık durumunun karşılaştırması yöntemi ile gerçekleştirilir.

 

  1. Eozinofil Sayımı

Bağışıklık reaksiyonlarında rol oynayan akyuvarlardan biri olan eozinofil, parazitleri ortadan kaldırmakla görevlidir. Normal şartlarda 1 mL kanda 500’den az bulunan eozinofiller vücutta parazit olduğunda ya da kişi alerjik reaksiyon gösterdiğinde sayıca artar. Bu nedenle alerjik hastalıkların tanısal sürecinde eozinofil sayımı önemli bir test olma özelliği taşır. Eozinofil sayımı kanda, burunda veya balgamda gerçekleştirilebilir.

 

  1. Serum Total IgE Tayini

Açılımı Immünoglübin E olan IgE alerjik reaksiyonlarla ilintili bir proteindir. Normal şartlarda kanda az miktarda bulunan IgE, alerjik reaksiyonlarda artış gösterir. Bir veya daha fazla maddeye alerjisi olduğu düşünülen belirtiler gözlenen hastalardan istenen bu teste ek olarak tam kan sayımı ve lökosit formülü istenebilir.

 

  1. Alerjene Özgü IgE

Anafilaktik şoka giren, deri testi yapılamayacak olan, refraktör döneminde bulunan, anti depresan veya antihistamin ilaçlarını kullanmaya devam etmek zorunda kalan ya da iletişim kurulamayan hastalara alerjene özgü IgE  testi yapılır. Alerjene özgü IgE varlığı deri testi ve kan testleri ile değerlendirilir. Alerjene özgü IgE testi ile çapraz alerjik reaksiyonların belirlenmesinde daha doğru bir yaklaşım uygulanabilir.