Akciğerlerimiz Yaşlanır mı?

Akciğerlerimiz, solunum sistemimizin önemli bir parçasıdır. İki temel görevi bulunur: havadaki oksijeni vücuda almak ve vücuttaki karbondioksiti dışarı atmak. Oksijen tüm vücut fonksiyonları için bir yakıt, karbondioksit ise vücut oksijeni kullandıktan sonra geriye kalan atık olarak düşünülebilir. 20 – 25 yaşına kadar olgunlaşan akciğerlerin, 35 yaşından sonra yavaş yavaş fonksiyonları gerilemeye başlar. Yaşlandıkça solunum zorlaşır. Ancak bu zorlaşma, normal şartlar altında, tolere edilebilen ve hatta fark edilmesi pek mümkün olmayan seviyede olur. Ani nefes darlığı hissedilmesi hâlinde kronik akciğer hastalıkları ihtimali ortaya çıkar ve bu durumda göğüs hastalıkları uzmanlarına başvurulması gerekir.

Akciğerler temel görevlerini yerine getirirken solunum sistemindeki diğer organlarla birlikte çalışır. Kendi kasları bulunmaz; göğüs boşluğunu karın boşluğundan ayıran, diyafram adı verilen kas duvarının yardımıyla havayı çeker ve boşaltırlar. Akciğerler genişlerken göğüs boşluğunu koruyan ve destekleyen kaburgalar da genişleyerek onlara yer açar, karbondioksit boşaltılırken ise kaburgalar daralarak akciğerlerin hareketlerine uyum sağlar.

Yaşın ilerlemesi ile birlikte solunum sisteminin bu muazzam çalışma mekanizmasında değişimin meydana gelmesi kaçınılmazdır. Çünkü solunumda görev yapan kaslar, kemikler ve akciğer dokuları değişmeye başlar.

Yaşlanma ile Birlikte Meydana Gelen Değişimler

  • Alveoller şekillerini kaybetmeye başlar.
  • Diyafram zayıflar. Bu durumda yeterince hava solunamaz.
  • Kaburgalar incelmeye ve şeklen farklılaşmaya başlayarak solunum sırasında eskiye oranla akciğerlerin hareketlerine uyum sağlama yeteneklerini kaybeder.
  • Solunum yollarındaki sinirlerin, yabancı partiküllere karşı duyarlılığı azalabilir. Bunun sonucunda zararlı maddeler akciğerlerde birikebilir ve doku hasarına neden olabilir.
  • Akciğerler bağışıklık sisteminde zayıflamaya bağlı olarak enfeksiyonlara karşı daha açık hâle gelir.

Doğal yaşlanmanın bir sonucu olarak gözlemlenen bu değişikler bireylerin bronşit ve zatürre gibi akciğer hastalıklarına, nefes darlığına, kandaki oksijen seviyesinin düşmesine ve uyku apnesi gibi sorunlara neden olabilen anormal solunum örüntülerine yatkınlığını artırabilir.

Akciğerlerin Erken Yaşlanması Önlenebilir

Her ne kadar doğal yaşlanma sürecini durduramasak da tüm bu değişimlerin ideal zamandan önce, aniden ve çok şiddetli şekilde meydana gelmesini önleyebiliriz. Üstelik yapmamız gereken, hepimizin bildiği, sağlıklı yaşam ile ilgili kurallara uyum sağlamak.

Öncelikle sigara içilmemesi gerekiyor. Dahası sigara içilen yerlerde bulunmamak ve ikinci el sigara dumanına maruz kalmamak da şart. Hem sigara içmek hem de sigara dumanına maruz kalmak akciğerlere zarar veriyor ve akciğerlerin yaşlanma hızını artırıyor. Diğer önemli unsur ise egzersiz yapmak. Akciğerlerin kendi kas dokuları bulunmasa da solunum sırasında kullanılan kasların güçlü tutulması gerekiyor. Sağlıklı beslenme de olmazsa olmazlarımızdan. Antioksidan bakımından zengin besinler oksidatif stresin oluşmasını engellemeye yardımcı oluyor. Hücre yenilenmesine destek olabilen, bağışıklık sistemini güçlendiren, akciğerlerin yaşlanma hızını yavaşlatabilen ve akciğerlerin onarılmasına katkı sunan antioksidan zengini beslenme ile akciğer sağlığı da genel sağlık da desteklenebiliyor. Daha önce ana antioksidan olarak sınıflandırılan glutatyon ile ilgili bir içeriği sizinle paylaşmıştım. Glutatyon, Akciğer Sağlığına İyi Geliyor adlı içeriğimde konu hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz.

 

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.