Asetilsistein Nedir? Hakkında Neler Bilinmelidir?

Kronik akciğer hastalarının daha rahat nefes alabilmesi amacıyla kullanılan etkili ajanlardan biri de asetilsisteindir. Bu yazımda asetilsistein hakkında önemli bilgileri bulabilirsiniz.

Son dönemde sıklıkla adı geçen ilaçlardan biri olan asetilsistein; astım, amfizem, bronşit ve kistik fibroz dâhil olmak üzere birçok farklı akciğer hastalığına sahip olan kişilerde kalın ve/veya anormal mukus salgıları nedeniyle yaşanan göğüs tıkanıklığının giderilmesi için tedavilere ek olarak kullanılır.

Asetilsistein; mukolitik ajanlar adı verilen bir ilaç sınıfında yer alır, etki mekanizması iki farklı şekilde incelenebilir. Temel olarak mukusun öksürük yoluyla vücut dışarısına çıkarılmasını ve/veya inceltilerek solunum yollarının temizlenmesinin kolaylaştırılmasını sağlar. Farklı şekillerde kullanılabilir, kullanım şekli hastanın ihtiyaçları doğrultusunda göğüs hastalıkları uzmanlarınca belirlenir.

Asetilsistein Nedir?

Asetilsistein reçete edilebilen bir ilaçtır. İnhalasyon solüsyonu, enjekte edilebilir solüsyon ve oral efervesan tablet formunda sunulabilir. Asetilsistein inhalasyon solüsyonu kullanımı sırasında nebülizatöre ihtiyaç duyulur. Sıvı formdaki ilaçların buhar olarak solunabilmesini sağlayan nebülizatörler astım, zatürre ve genel olarak kronik akciğer hastalıkları olan hastalar tarafından sıklıkla kullanılır. Asetilsistein inhalasyon solüsyonu kullanımına kombinasyon tedavinin bir parçası olarak başvurulabilir. Bu noktada bilinmesi gereken, asetilsisteinin nebülizatörde başka ilaçlarla karıştırılmaması gerektiğidir. Eş zamanlı kullanım henüz incelenmemiştir.

Asetilsistein Nasıl Etki Eder?

Az önce de belirttiğim gibi asetilsistein mukolitik ilaçlar sınıfına dâhildir ve bu sınıftaki ilaçlar benzer sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılır. İlaç, mukustaki kimyasallarla reaksiyona girer ve mukusun yapışkanlığını azaltır. Bu durum öksürme sürecinin daha kolay gerçekleşmesini sağlar. Daha rahat öksürülmesi, solunum yollarının temizlenmesini ve nefes alınmasını kolaylaştırır. Bu etkiler ilacın kronik akciğer hastalıklarının tedavisinde sıklıkla tercih edilmesi ile sonuçlanır.

Bronşit, zatürre, amfizem, astım, kistik fibroz ve tüberküloz hastalarının tedavisine asetilsistein kullanımının yaygın şekilde dâhil edildiği bilinir.

Asetilsistein ile ilgili bilinmesi gereken yalnızca balgam söktürücü olarak kullanılmadığı, antioksidan özelliği sayesinde hem sağlıklı hem de kronik hastalıkları olan kişiler için fayda sunduğudur. L’sistein amino asidinin N-asetil türevi olan N-Asetilsistein, B grubu vitaminlerle birlikte homosistein seviyesinin düşürülmesine yardımcı olur. Homosistein yüksekliği ile kalp hastalıklarının ve bunama riskinin artışı arasında bağlantı olduğu bilinmektedir. Ek olarak depresyon, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Bipolar Bozukluk ve şizofreni teşhisi konan hastalarda pozitif etkilere yol açtığına dair sonuçlar bulunmaktadır.

C vitamini ile birlikte alındığında etkisi artan bu ilacın bir diğer önemli özelliği glutatyon yapımını artırmasıdır. Glutatyon bağışıklık sisteminin efektif çalışmasında kritik rol oynayan, dokuların onarılmasında ve üretiminde görev yapan bir antioksidandır. Serbest radikallerin neden olduğu zarar karşı hücreleri korumaya yardımcı olduğu bilinir. Glutatyonun vücudumuzun işleyişinde göz ardı edilemez bir önemi vardır. Stres, yanlış beslenme, enflamasyon gibi durumlarda glutatyon düzeyinde azalma meydana gelir.

Asetilsistein Kullanımının Yan Etkileri Nelerdir?

Asetilsistein kullanımına bağlı olarak en yaygın görülen yan etki uyku hâlidir. Uykulu hissedilmesinin dışında solunum yollarındaki mukusun incelmesine bağlı olarak öksürükte artış, mide bulantısı, kusma, ateş, burun akıntısı, hırıltılı solunum gibi yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler genellikle hafif düzeyde hissedilir ve birkaç gün ya da birkaç hafta içinde düzelir. Daha ciddi semptomların ortaya çıkması ya da şikâyetlerin geçmemesi durumunda uzmanlara danışılması gerekir.

Asetilsistein Farklı İlaçlarla Etkileşime Girebilir

Asetilsistein kullanımının hekimlerin onayına bağlı olması önemlidir. Hekimler hastanın kullandığı tüm ilaçları değerlendirerek tedavi süreçlerini şekillendirirler. Bu ilacın kullanılan vitaminler veya ilaçlarla etkileşime girebildiği bilinmektedir. Etkileşim olduğunda ilaç etkisini göstermeyebileceği gibi zararlı da olabilir. Hekimler hasta muayenesini gerçekleştirdikten ve kullanılan tüm ilaçlar hakkında bilgi edindikten sonra doz ve ilaç formunu belirleyebilirler. Hastanın yaşı, tedavi edilmesi gereken sağlık sorunu, sağlık sorununun şiddeti, hastanın genel sağlık durumu ve ilk ilaç dozuna nasıl reaksiyon gösterdiği gibi değişkenler tedavinin planlanması bakımından son derece önemlidir.

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.