
30 Nis 5 Soruda Pulmoner Hipertansiyon
Pulmoner hipertansiyon; akciğerleri besleyen kan damarlarını yani pulmoner arterleri ve kalbin sağ tarafını etkileyen bir yüksek tansiyon türüdür. Oldukça tehlikeli bir akciğer dolaşım hastalığı olan pulmoner hipertansiyon her yaşta ortaya çıkabilir ve görülme sıklığı yaşın ilerlemesi ile birlikte artma eğilimindedir.
Pulmoner arterlerin duvarlarının kalınlaşması ve sertleşmesi sonucu damarlar daralır, daralan damarlarda basınç artar ve akciğerlere yeterli miktarda kan akışı gerçekleşmez. Bu durumda kalbin sağ ventrikülü akciğerlere yeterli kanı pompalamak için daha fazla çalışmaya başlar. Kalbin sağ ventrikülü tarafından harcanan bu fazladan efor zaman içerisinde kalp kasının zayıflamasına ve fonksiyonlarını kaybetmesine neden olabilir. Pulmoner hipertansiyon bazı kişilerde zamanla kötüleşir ve yaşamı tehdit eden bir etki yaratabilir. Pulmoner hipertansiyonun bazı türlerinin tedavisi bulunmasa da kişiye özel belirlenen tedavilerle hastalığın yol açtığı şikayetlerin azaltılması ve hastanın yaşam kalitesinin artırılması mümkündür.
Pulmoner hipertansiyon hakkında genel bir giriş yaptıktan sonra, çok bilinmeyen ancak farkındalığın artması gereken bu hastalık ile en çok merak edilen ve bilinmesi fayda sağlayacak konulara değinmek istiyorum.
1. Pulmoner Hipertansiyon Belirtileri Nelerdir?
Nefes darlığı, yorgunluk, göğüste sıkışma hissi, göğüs ağrısı, ciltte ve dudaklarda mavi renk, nabız artışı, bacaklarda ve bileklerde şişlik pulmoner hipertansiyon belirtileri arasında yer alır. Nefes darlığı ve yorgunluk gibi şikayetler birçok farklı hastalıkta da görülebildiğinden genellikle hastalar bu belirtileri ihmal edebilmekte ve pulmoner hipertansiyon teşhisi ertelenebilmektedir.
Pulmoner hipertansiyon belirtileri hastalığın ilerlemesine bağlı olarak şiddetlenir. Hastalığın erken evrelerinde eforla ortaya çıkan nefes darlığı ve nabız hızlanması gibi semptomlar zaman içerisinde dinlenme halinde de etkisini hissettirebilir.
2. Pulmoner Hipertansiyon Neden Olur?
Pulmoner hipertansiyon oluşumunun temel unsuru akciğere kan akışı sağlayan atardamarların yapısal değişimleridir. Atardamarların yapısal değişiminin ardında ise birçok farklı faktör olabilir.
- Pulmoner arterlerin daha küçük dallarının konjenital kalp sorunları, kullanılan ilaçlar, tiroit salgı bezi bozuklukları, bağ dokusu hastalıkları gibi nedenlerle yapısal olarak bozulması,
- Mitral kapak, aort kapak hastalığı ve sol ventrikül yetmezliği gibi kalbin sol kısmını etkileyen durumlar,
- KOAH, pulmoner fibroz gibi akciğer hastalıkları, obstrüktif uyku apnesi veya vücutta oksijen eksikliğinin bulunması,
- Pulmoner arterlerin kan pıhtıları nedeniyle tıkanması gibi nedenlerle pulmoner hipertansiyon oluşması mümkündür. Tüm bunlara ek olarak kronik karaciğer hastalıklarının, kan hastalıklarının, akciğer arterlerine baskı yapan tümörlerin de pulmoner hipertansiyon nedenleri arasında yer alabileceği ifade edilebilir.
3. Pulmoner Hipertansiyon Risk Faktörleri Nelerdir?
Pulmoner hipertansiyon genellikle 30 – 60 yaş arasındaki kişilerde teşhis edilir. Özellikle pulmoner arteriyel hipertansiyon türünün görülme riski yaşın ilerlemesi ile artar. İdiyopatik (nedeni bilinmeyen) pulmoner arteriyel hipertansiyon ise genç yetişkinlerde daha yaygındır.
Ailede pulmoner hipertansiyon hastalığı olanlarda, fazla kilolu kişilerde, kan pıhtılaşma bozukluğu olanlarda, asbeste maruz kalanlarda, doğumsal kalp hastalığı olanlarda, yüksek rakımda yaşayanlarda pulmoner hipertansiyon riskinin daha fazla olduğu ifade edilebilir.
4. Pulmoner Hipertansiyon Hangi Sorunlara Neden Olabilir?
Pulmoner hipertansiyon nedeniyle ortaya çıkabilecek komplikasyonlar şu şekilde sıralanabilir:
Sağ taraflı kalp büyümesi ve kalp yetmezliği: Tıkanan, daralan arterler nedeniyle akciğerlere yeterince kan iletilmediğinden kalbin sağ ventrikülü daha çok kan pompalamaya başladığından sağ taraflı kalp büyümesi ve kalp yetmezliği ile karşılaşılabilir.
Kan Pıhtıları: Pulmoner hipertansiyon akciğerlerdeki küçük arterlerde kan pıhtısı oluşma riskini artırır.
Aritmi: Pulmoner hipertansiyon düzensiz kalp atışlarına, kalp çarpıntısına ve buna bağlı olarak baş dönmesi ve bayılmaya neden olabilir.
Akciğerlerde Kanama: Pulmoner hipertansiyon akciğerlere kanama gerçekleşmesine ve kan tükürmeye de neden olabilir.
Pulmoner hipertansiyon gebelik sürecinde de oldukça riskli bir hastalık olarak kabul edilir. Bebeğin gelişimi için hayati tehlike arz edebilir.
5. Pulmoner Hipertansiyon Önlenebilir mi?
Pulmoner hipertansiyon, her zaman önlenebilen bir hastalık olmamakla birlikte oluşum riskinin minimize edilebilmesi için genel anlamda kalp sağlığının iyileştirilmesi tavsiye edilir. Bu amaç için sağlıklı kiloda kalmak, sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, stresi kontrol etmek ve sigarayı bırakmak gereklidir.
Pulmoner hipertansiyon teşhis ve tedavi süreci ile ilgili bilgi almak isterseniz “Pulmoner Hipertansiyon” adlı içeriğime buradan ulaşabilirsiniz.
Sorry, the comment form is closed at this time.